eşimin zina yapmaması için dua

Eşime Zina Yapmaması için Kendime Bağlama Büyüsü Zina eden erkek veya kadın için .. mübarek celilesini ve miskle yapılan boya ile yazıp kapının üst kısmına korsa o kötü alışkanlığı olan kimse bu kötü huyundan Allah’ın izniyle vazgeçer. Hz. Peygamber bana şunları söylememi tavsiye etti: ‘Allahümme innî eûzü bike min şerri sem’î ve min şerri basarî ve min şerri lisânî ve min şerri kalbi ve min şerri meniyyî’. Manası: ‘Allahım! Kulağımın, gözümün, dilimin, kalbimin ve (beni zinaya götürecek) menimin şerrinden sana sığınırım.” (Ebû Eşiminzina yaptığını hangi delillerle ispat edebilirim? Eşim bana zina sebebine dayanarak boşanma davası açtı. Eşimi başka birisiyle flört ederken gördüm. Zina sebebine dayanarak boşanma davası açabilir miyim? Eşim beni aldatıyor, bu boşanmamız için yeterli bir sebep midir? İspatlayamaz isem boşanamaz mıyım? Tedbir Erkek, ailede kavga çıkarmaktan ve kadını dövmekten sakınmalı. Evlilik hayatının selameti için herkes çeşitli tedbirler alır. Fakat, basit kusurlar için kadını azarlamak yersizdir. Hoşgörü: Eşinin bazı kusurlarını görmezden gelmeli. Olağan bir kusurdan dolayı da bir-iki günden fazla dargın durmamalı. God knows I try my best to be strong, but this right here is a pain like I never felt. Please cherish your time and your love ones because we’re not promise the next breath. I Pray Allah forgives my son for all Of his sins and I pray that Allah grants him the highest level of paradise. Ameen 😢 Please make dua for him & my family. nada nada mi la memiliki jarak interval nada. Okunuyor Zinadan Kurtulmak için Dua Şekl b. Humeyd anlatıyor “Ben Resûlullah’a – Yâ Resûlallah! Bana bir dua öğret, dedim. Hz. Peygamber bana şunları söylememi tavsiye etti Allahümme innî eûzü bike min şerri sem’î ve min şerri basarî ve min şerri lisânî ve min şerri kalbi ve min şerri meniyyî’. Manası Allahım! Kulağımın, gözümün, dilimin, kalbimin ve beni zinaya götürecek menimin şerrinden sana sığınırım.” Ebû Davud, Vitir, 32; Tirmizî, Daavât, 76. Ziyâd b. Ilâke’nin, sahabilerden olan amcası Kutbe b. Mâlik’ten rivayet ettiğine göre, Resûlullah şöyle dua etmiştir “Allahümme innî eûzü bike min münkerâti’l-ahlâkı ve’l-amâli ve’l-ehvâi.” Manası “Allahım! Ahlâkın, amellerin ve arzuların kötülerinden sana sığınırım.” Tirmizî, Daavât, 143; Hâkim, el-Müstedrek, 1/714. Yazı dolaşımı 1535 1 Dost Zina Yapmamak İçin Neler Yapmalıyım? arkadaşlar yaş 16 malum ergenlik yaşı biliyorum dinimizde zinanın ne kadar günah olduğunu ve nikahsız kadının haram olduğunu namazlarımıda elimden geldiği gibi kılıyorum. fakat şeytenın hileleri üzerimde devam ediyor bi türlü kurtulamıyorum zina isteği uyanıyor içimde ve o pis olayı yapıcam diye çoook korkuyorum ve kendime güvenemiyorum . sizden yardım istiyorum neler yapmamamı tavsiye edesiniz. dua edin. 1551 2 Vefakar Üye Bismillah.... Ölçü Göz açıp kapayıncaya kadar olsun kendinizle baş başa kalmayınız. Yine az bir zaman da olsa meşguliyetsiz kalmayınız. Kendinizi mutlaka birşeylerle meşgul ediniz. vesselam 1602 3 Ehil Üye Kusurunu itiraf eden , kusurunu kusurluktan çıkarır..affa mustahak olur..nefsinin kusurunu gören kusur işlememeye dikat eder..sizdede bu hassasiyet var maşallah..söylenecek tek şey var..GÖZ-LE-Rİ-NEMİZE dikkat etcez... Marifet ufku.... Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir 1604 4 Ehil Üye BİR GÜN Peygamber Aleyhisselam'ın huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı. "Ey Alllah'ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı" dedi. Orada bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aşketmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile vardı. Ancak, o Şefkatli Nebî, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu"Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?" Genç"Anam babam sana feda olsun yâ Resulallah! Elbette istemezdim." Peygamber Aleyhisselam"Hiçbir insan, annesine böyle bir şey yapılmasını istemez" buyurdu ve"Peki senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?" diye sordu. Genç adam bu soruya da"Canım sana feda ey Allah'ın Resulü, istemezdim." diye cevap verdi. Peygamber Aleyhisselam"Hiçbir insan, kızına böyle birşeyin yapılmasını istemez" buyurdu. Ardından da"Halanla veyahut teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?" dedi."Hayır yâ Resulallah!" dedi genç."Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister miydin?" dedi Resulallah."Hayır! hayır, istemezdim!" diye cevap verdi genç. Ve Peygamber Aleyhisselam sözlerini şöyle bitirdi"Hiç kimse, halasıyla, teyzesiyle, kız kardeşiyle zina edilmesini istemez." Sonra da, o gence dua buyurdu"Allah'ım bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu koru." Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek! Mehmed Akif Ersoy 1606 5 Ehil Üye Şahide Nickli Üyeden Alıntı BİR GÜN Peygamber Aleyhisselam'ın huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı. "Ey Alllah'ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı" bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aşketmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile o Şefkatli Nebî, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu"Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?"Genç"Anam babam sana feda olsun yâ Resulallah! Elbette istemezdim."Peygamber Aleyhisselam"Hiçbir insan, annesine böyle bir şey yapılmasını istemez" buyurdu ve"Peki senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?" diye adam bu soruya da"Canım sana feda ey Allah'ın Resulü, istemezdim." diye cevap Aleyhisselam"Hiçbir insan, kızına böyle birşeyin yapılmasını istemez" buyurdu. Ardından da"Halanla veyahut teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?" dedi."Hayır yâ Resulallah!" dedi genç."Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister miydin?" dedi Resulallah."Hayır! hayır, istemezdim!" diye cevap verdi Peygamber Aleyhisselam sözlerini şöyle bitirdi"Hiç kimse, halasıyla, teyzesiyle, kız kardeşiyle zina edilmesini istemez." Sonra da, o gence dua buyurdu"Allah'ım bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu koru." işte...bu..bunu eklemeye çalışıyordum...yaww ehl-i kalb kardeşlerime hayranım.. Marifet ufku.... Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir 1607 6 Ehil Üye Nur suresi üçüncü ayet-i kerimede "zina yapan erkek, zina yapan kadınla ya da bir müşrik kadınla evlenir. zina yapan kadın da zina yapan bir erkekle ya da müşrik bir erkekle evlenir." "Allah'a tevekkül et! Zira O vekil olarak kuluna yeter!.." Ahzab/48 1607 7 Ehil Üye yalnız_seyyah Nickli Üyeden Alıntı Kusurunu itiraf eden , kusurunu kusurluktan çıkarır..affa mustahak olur..nefsinin kusurunu gören kusur işlememeye dikkat eder..sizdede bu hassasiyet var maşallah..söylenecek tek şey var..GÖZ-LE-Rİ-NEMİZE dikkat etcez... Göz, bir hassedir ki, ruh bu âlemi o pencere ile seyreder. Eğer Cenâb-ı Hakka satmayıp, belki nefis hesâbına çalıştırsan, geçici, devamsız bâzı güzellikleri, manzaraları seyr ile şehvet ve heves-i nefsâniyeye bir kavvat derekesinde bir hizmetkâr olur. Marifet ufku.... Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir 1613 8 Ehil Üye Medrese talebesi bir genç iki odalı bir bağ evinde kalırken, karlı ve fırtınalı bir gecede, evin kapısı çalınır. Kapıya gelen genç bir kız, "Yolumu kaybettim, beni bu gece misafir alır mısınız, dışarısı çok soğuk" der. Genç talebe, ayrı bir odaya alır ve kapıyı kapatır. Mum ışığında ders çalışmaya devam eder. Aradan biraz zaman geçince kız merak eder, kapı aralığından bakar, gencin ders çalışırken arada bir elini muma tutup yanınca geri çektiğini ve tekrar ders çalışmaya devam ettiğini görür... Sabah olunca kız çıkıp evine döner. Merak eden ailesine, "Fırtınadan evimizin yolunu kaybettim, dolaşırken Edirnekapı civarında bir ışık gördüm oraya sığındım, bir medrese talebesi ders çalışıyormuş beni içeri aldı. Orada kalıp sabahleyin ayrılıp geldim" der. Babası, endişelenince, "Beni, ayrı bir odaya aldı, o kendi odasında ders çalıştı, bir ara kapı aralığından baktım, derse ara verip mumda parmağını yakıyordu, sabaha kadar, ara ara hep mumda parmağını yaktı" der. Bu genç kız vezirin kızıymış. Vezir iki asker gönderip, bu genç talebeyi makamına getirtir. Olup biteni bir de ondan dinler. Sonra, elini mum alevine tutmasının sebebini sorar. Genç talebe der ki "Efendim, ders çalışırken şeytan vesvese vermeye başladı, ben de böyle yapıp kendime; Eğer şeytana uyarsan yarın vücudunun tamamı yanacak şimdi sadece parmağın acısına dayanamıyorsun, bütün vücudun yanınca nasıl dayanacaksın?` dedim, kızınızın yüzüne bile bakamadım." Vezir bu olaydan çok etkilenir, bu gence kızını almasını, kendisine damat olmasını teklif eder. O da kabul eder. Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek! Mehmed Akif Ersoy 1617 9 Dost cevaplarınız için ALLAH razı olsun. Dualarınızı edin kurtulayım bu beladan. 1633 10 Pürheves pcteknik36 Nickli Üyeden Alıntı arkadaşlar yaş 16 malum ergenlik yaşı biliyorum dinimizde zinanın ne kadar günah olduğunu ve nikahsız kadının haram olduğunu namazlarımıda elimden geldiği gibi kılıyorum. fakat şeytenın hileleri üzerimde devam ediyor bi türlü kurtulamıyorum zina isteği uyanıyor içimde ve o pis olayı yapıcam diye çoook korkuyorum ve kendime güvenemiyorum . sizden yardım istiyorum neler yapmamamı tavsiye edesiniz. dua edin. Ehli kalemin yazdıklarından başka özellikle şahide ablamızın anlattığı kıssa bir şey yazmak bilmemki ne kadar dikkate değerdir ?? diye düğüncemin telaşından kurtulduğum anım olarak sayıyorum bu iki satir yazıyı....En tehlikeli yaş evrelerindendir sizinkisi.... O sıkıntılı ve fıtrata ters fiiliyattan sonra Rabbim korusun pusulu bir camın karşısına geçip '' KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM '' gibi ... hatayı itiraf bir kulvar açılır kişinin pişmanik penceresinden.... Dünyaya o bencereden baktığınızda ,tüm eşyanın sizi lanetlediğini hiz etmeniz çok zor bir şey olmasa gerek..... Tek sevindirici yanı; Bu hissinizin İMAN VE FITRATINIZIN Halis ve saf olduğunun gösretgesi dir.......... Ve elinizde kan ise koskoca bir HİÇ.... En Tehlikesiz Evrelerindendir sizinkisi,..... Temiz Arkadaşlar ile ve ailen ile vakit geçir...... onlar sizin günahlara gitmenize engel olcak MUHAKKAK ..... inne nefse leemaretün bisui illa ma rahime rabbi.... yi unutmadan.. Ustasız bir iğne göreniniz varmi ??? abbim! Kalpleri birbirine ısındıran Sensin… İzzetinle, ancak kendi muhabbetine sakladığım kalbimi; Hikmetinle, eşimin kalbine de ısındırıyorsun. Senden emanet aldığımız kalplerimizi, yine Sana teslim ediyoruz. Kalplerimizi karartmamıza izin verme, Kalplerimizden Seni sevmeye yollar aç, Birbirimize olan sevgimizi, Seni sevmekle çoğalt, Beni ve eşimi, Seni sevdiren ve Seninle sevinen bir sevgiyle donat. Rabbim! görüyorum ki Sen,olmuş yeryüzünü her bahar yeniden diriltiyorsun… Kudretinle, kurumuş kemikler gibi ağaçları, Çiçek çiçek tebessüm ettiriyorsun. Yaprak yaprak urbalarla beziyorsun, Meyvelerce hediyelerle sevindiriyorsun, Toprağa düşüp, gözlerden uzak olan tohumları Yeniden gün yüzüne getiriyorsun. Sen bir baharı, bir çiçeği yaratırcasına kolayca yarattığın gibi; Eşimin getirdiği her gülden bir bahar tazeliğinde mutluluklar yarat bana, Yüzümde bir gül gibi açtırdığın her gülücükten, Eşimin gönlüne gül bahçelerinin ıtırını yay… Yıllar geçtikçe üzerimize çöken puslu hazanların etkisiyle, Unutkanlığın rüzgarında savurup dağıttığımız inceliklerimizi, Kalplerimizin kuytularında unutup, karanlığa bıraktığımız muhabbet sözlerimizi; Tohumlar gibi filizlendir, çiçekler gibi süsle, Yapraklar gibi tazeleştir, Meyveler gibi tatlandır… ALLAH’ım Bize öğrettiğin gibi Babamız AdemAS ve anamız Havva’yı Cennetten, Şeytanın aldatmacalarına kandıkları için çıkardın… Elbetteki bu, senin takdirindir, Haşa şeytanın keyfine kalmış bir iş değildir. Biliyoruz ki, bu sayede ancak hak edenler senin yakınlığına kavuşacaktır. iyi ile kötü birbirinden ayrılacaktır. Cennetinden sabırsızlığımız yüzünden çıkarıldık, Tembelliğimiz yüzünden geri dönemiyoruz. Rabbim! Beni ve eşimi de Bu dünyadan Cennete dönmek için, Birbirini hayra kaldıranlardan eyle! Sabırsızlığımız yüzünden bizi birbirimizden uzaklaştırma! Sabır ver bana ki; eşimi muhabbetimin ve şefkatimin cennetinde ağırlayayım Tembellikten uzak tut beni ki; eşimi hiç sebepsiz sevindireyim, Hiç karşılık beklemeden seveyim… ALLAH’ım Biliyorum ki sen, rahmetinle İbrahim’in AS tenini ateşe yaktırmadın, Bende İbrahim AS gibi sana teslim olmaya niyetlenmiş bir kulunum. Besbelli nefsimin nemrutluğu ile İbrahimAS kadar başa çıkabilmiş değilim, Görünen o ki, kolayca da başa çıkamayacağım. Nefsim, içimde sık sık inatçılığın ateşini körüklüyor, Kalbimi kıskançlığın alevlerine savuruyor… Nasıl ki İbrahim AS Senden ateşi söndürmeni istememiş, Ama bu ateşin içinde kalarak, kurtuluş istemişti… Kulun ve elçin İbrahimAS biliyordu ki; Senin kendisine selamet vermen, ateşin söndürülmesi şartına bağlı değildir. Rabbim! şimdi sana, kulun ve elçin İbrahim’in AS teslimiyeti hatırına yakarıyorum ki, Beni, fıtratıma, sonsuz hikmetinin gereğince yerleştirdiğin inatçılığım ve kıskançlığımla bıraksan da, Bu duygularımı benim ve eşim için “serin ve selametli” eyle! Kıskançlığın ve inatçılığın ortasından bizi, mutluluğun ve sadakatin gül bahçelerine eriştir… İnatçılığımı; evliliğimi yürütecek istikametli bir kararlılığa, Kıskançlığımı; evlilğimi koruyacak sağlam bir kalkana dönüştür!… Rabbim! Biliyorum ki Sen, kudretinle, Musa’nın AS asasının dokunduğu taşların bağrından billur sular akıttın. Bende, Musa AS gibi Seni,suskunluğun çöllerinde aramaya çabalayan bir kulunum… Kulun ve elçin Musa’nınAS eline katı taşları yumuşatıp, Yaşlar döktüren bir asayı verdiğin gibi, Benimde bakışıma ve duruşuma, Eşimin kalbini yumuşatacak, dilindeki düğümleri açacak esrarı bahşet! Sen, bana eşimin kalbinden, şefkatinyumuşaklığını tattır! Eşimin dilinden,aşkın serinliğini taşır. Beni ve eşimi anlayışsızlığın çölünden, muhabbetin denizine eriştir! Beni ve eşimi kalbimin kıyılarına erişmekten alıkoyan, Nefis firavununu kendi hırsının denizinde boğ. Bize çok şeye sahip olmakla mutlu olunacağını telkin eden, Daha çok tüketmekle huzur bulunacağını haykıran, Tüketim sihirbzlarının yalanlarını, Kanaatkarlığımızın yutup, yok etmesine izin ver… Rabbim! Biliyorum ki Sen, rahmetinle, İsa’ya AS ölüleri diriltme muzicesi bahşettin. Kalpleri ölmüş ve inançları yozlaşmış bir toplumu, İhya etmek için, çürümüş tenlere tazelik bahşeden tecellilerini, Elçin ve kulun İsa AS üzerinden gösterdiğin gibi, Bana da, eşimin aşkını canlandıracak aşk ver! Dokunuşlarıma İsa’ya AS bahşettiğin gibi diriltici sırdan bahşet! Eşimi sevmek ve sevindirmek için çektiğim sancıları, sancısı gibi bir İsa’ya AS analık edecek bereketlerle sebep eyle! nefsimize uymakla heba ettiğimiz günlerimizi, Seni anmakla yeniden ihya et! Gıybet ve boş sözle yaktığımız sevaplarımızı, Tevbe ve özrümüz sebebiyle bize iade et! Ettiğimiz kötülükleri, içten bir pişmanlıkla Sana dönme vesilesi eyle de, rahmetinin dokunuşuyla İyilikler olarak hesap et! Rabbim! Sen ki kulun ve Resulün Her türlü sevgi ve muhabbetin sebebi ve vesilesi olan, Muhammed’e SAV; kocası hakkında fısıltıyla konuşan kadının sesini işittiğini, Kitabında açıkça söylüyorsun. “Muhakkak ki …Kadının sesini işitti” Beni, benim kendimi anladığımdan daha iyi anlayan yalnız Sensin! Beni, benim kendimi sevmemden önce de seven Sensin Eşim hakkında dile getiremediğim, Dile getirmekten çekindiğim, Yüreğimin odacıklarında tereddütle sakladığım, Ne kadar hayır dua varsa, sen kabul et! Beni, benim söylediğimden daha fazlasıyla ancak Sen anlarsın! Halim sana ayandır, dilimden gelen ancak bu eksik beyandır… amin…amin.. Haberin videosu için tıklayın!BEBEK İÇİN DUA Medıne-i Münevvere'de Habib Zeyn Hazretleri'ni ziyaretimde kendisinden müs­tefid olduğum vechile yeni doğan çocuğa tahnik salih bir zatın çiğnediği hurma gibi bir gıda ile çocuğun damağına tatlı çalma işi} yapılırken "Ya Safil Ya Fettah Ya Alimi" seklinde zikredildikten sonra "Habibim! Gerçekten Biz sana pek açık tam bir fetihle büyük bir fetih nasip ettik. Neticede Allah senin için geçmiş olan günahını da, gelecek olanı da bağışlayacak, dinini dünyaya yayıp yücelterek ve dini-dünyevi daha nice lütuflara mazhar kılarak nimetini senin üzerine tamamlayacak ve elçilik vazifeni tebliğ ve İslam'ın hükümleri­ni tatbik hususunda seni dosdoğru bir yola hidayet buyuracaktır. Bir de Allah sana eşine az rastlanan pek güçlü bir yardımla nusrette buluna­caktır. Ancak O'dur O Zat ki; sahip oldukları imanlarıyla birlikte tam bir iman ve şüphesiz bir inanç bakımından artış kaydetsinler diye inananların kalpleri içerisine sekinet huzur indirmiştir. Göklerin ve yerin orduları ancak Allah'a aittir. Allah daima her şeyi hakkıyla bi­len ve her hükmü hikmet içeren Alim ve Hakim olmuştur" Fetih suresi1-4 mealindeki ayet-i kerimeler okunur. Daha sonra bebeğin başının üzerine el konularak yedi kere el-Berr ism-i şerifi, yedi kere eş-Şehid ism-i şerifi, üç kere de Kadr Sure-i Celile'si tilavet edilir ki, böylece o çocuk hakkındaki hayırlı maksatlar tamam olur ve hayatı boyunca zina yapmak ona nasip olmaz. YENİ DOĞAN ÇOCUĞA DUA Bu hususlar şu beyitlerde zikredilmiştir "Bebeğe bir fayda vermek istediğinde, el-Berr ismini de, eş-Şehid ismini de oku yedi kere. Üç kere de Kadr Suresi okumayı ekle, Bunları yaparken elin onun başı üstünde olsun ve maksadın tamam olsun. " YENİ DOĞAN BEBEĞE OKUNACAK DUA CUBBELİ Kaynak Lalegül Dergisi Aralık 2013 Bebek Konuları Bebeğini düşüren kadin için dua Çocuk sahibi olamayanlar ıçın dua ve zıkırler Kürtaj yaptırmak caiz midir,hükmü nedir? Zina Yapan Kişi Bu Günahtan Kurtulmak İçin Ne YapmalıZina Yapan Kişi Bu Günahtan Kurtulmak İçin Ne YapmalıZinanın hükmü İslam Dininde açıktır. Suçunu Hakim’in huzurunda dört defa ayrı ayrı itiraf ederek cezanın verilmesini isteyen veya dört şahidi bulunan birisi hakkında karar verilir. Şayet bu insan evli ise recm cezası, yoksa bekar bir insan için verilecek karar recm değildir, yüz değnek sopa suçunu itiraf etmeyen veya yaptığı bu fiili kimse görüp şikayet etmemiş ise bu insanın yapacağı tek şey günahından dolayı pişmanlık gösterip bir daha yapmamak üzere tövbe böyle bir suç işleyen kimse suçunu itiraf etse bile şu anda bunun cezasını uygulayacak bir merci iki şey kalıyor. Biri kul hakkıdır. Varsa helalleşmek gerekir. Diğeri de Allah hakkı için tövbe, istiğfar etmek ve bir daha o günaha hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’anı Kerim de, “Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar.Nisa Süresi,48;116” buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini da canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah’u Teala, “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” Tahrim Suresi,8 buyurarak yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir1-Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’a sığınmak ve pişman olmak. 2-Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak. 3-Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair bir karar içerisinde olmak. 4-Kul hakkını ilgilendiriyorsa onunla hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuş. Nasuh tövbe şudur-Günahlara pişmanlık. -Farz ibadetleri yapmak. -Zulüm ve düşmanlık yapmamak. -Kırgın ve küskünlerle barışmak. -Bir daha o günaha dönmemek üzere karar bu şartları yerine getirirsek Allah’ın tövbelerimizi kabul edeceğinden ümitli insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalı. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz. Ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. Ben çok iyiyim, bu işi hallettim demek ne kadar yanlışsa; ben bittim, beni Allah kabul etmez demek de o kadar yanlıştır. Ayrıca, suçunu anlayıp tövbe edip, Allah’a sığınmak da büyük bir İslâm’da ve önceki bütün semâvî dinlerde haram ve çok çirkin bir fiil olarak kabul edilmiştir. O büyük günahlardandır. Irz ve neseplere yönelik bir suç olduğu için, cezası da hadlerin en Kerîm’de şöyle buyurulur“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çok çirkin bir iş ve kötü bir yoldur.” İsrâ, 17/32.“Onlar Allah ile birlikte başka ilaha dua etmezler. Haksız yere, Allah’ın haram kıldığı kimseyi öldürmezler ve zina da etmezler. Kim bunları yaparsa cezaya çarpar. Ona kıyamet gününde kat kat azap verilir ve o azabın içinde alçaltılmış şekilde ebedî bırakılırlar.” Furkân, 25/68.Bekâr erkek veya bekâr kadının zina etmesinin cezası yüz değnek, evli ve iffetli erkek veya kadının zina cezası ise taşla öldürme recmdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur“Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, bunları Allah’ın dinini uygulama hususunda acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da, onların cezasına şahid olsun.” Nûr, 34/2.Celde, ete geçmemek üzere, yalnız deriyi etkileyecek şekilde vurmak demektir. Vuruşta yalnız kürk ve palto gibi kalın elbiseler çıkartılır, diğerleri saadette Peygamberimiz asm ashabıyla beraber bulunuyordu. Bir genç çıkageldi ve çok saygısızca“Ya Resulallah! Ben felanca kadın ile arkadaş olmak istiyorum, onunla zina yapmak istiyorum.” Kiram, bu durumdan çok öfkelendiler. İçlerinden gazaba gelerek genci dövmek ve huzuru Resulullah’dan çıkarmak isteyenler oldu. Bazıları bağırıştılar. Çünkü genç çok hayasız konuşmuştu. Sevgili Peygamberimiz asm “Bırakın o genci!..” buyurdu. Resulullah asm, genci yanına çağırdı, dizinin dibine oturttu. Gencin dizlerini kendi mübarek dizine değdirecek bir şekilde oturttu ve“Ey genç, birinin annenle bu kötü işi yapmasını ister misin? Bu çirkin hareket hoşuna gider mi?” diye hiddetle“Hayır Ya Resulallah!..” diye cevab ise o çirkin işi yapacağın kimsenin evlatları da bundan hoşlanmazlar.” Sonra “Peki, bu çirkin işi senin kız kardeşinle yapmak isteseler, sever misin?” diye sorduklarında genç “Hayır, asla!” diyerek hiddetleniyordu.“Şu halde insanlardan hiç kimse bu işi sevmez.” asm mübarek elini bu gencin göğsüne koyarak şöyle dua etti“Allah’ım! Sen bu gencin kalbini temiz kıl. Namusu ve şerefini muhafaza eyle ve günahlarını da bağışla.”Genç, Resulallah asm’ın huzurundan ayrıldı. Bir daha günah işlemediği gibi böyle bir kötü düşünce aklından bile geçmeden yaşamış! Müsned, V. 257Ahlâkî faziletlerin başlıcalarından biri de iffettir. Şeref ve haysiyet, namus ve itibar, mutlaka iffet sahibi olmaya bağlı hasletlerdir. Meşru olmayan zevklerden kaçınmak, nefsinin şehevânî ve hayvanî arzularına uymamak bizim için ahlâkî bir karakterlerin en onur vericisi, niteliklerin en üstünlerindendir. İmanın yüceliğine, nefsin onurluluğuna saygınlık uyandıran izzet-i nefse delâlet anlamı, nefsi; arzularından, yemek, içmek ve cinsî münasebet gibi meşru isteklerinden yoksun bırakmak değildir. Bununla kastedilen, bu faaliyetlerde orta yolu tutmak ve dengeli hareket etmektir. Çünkü ifrat ve tefrit, her yerde insan için zararlıdır. İnsanın mutsuzluğuna ve huzursuzluğuna yol açar. Örneğin, midesel ve cinsel ihtiraslarda ifrat, büyük tehlikelere, ölümcül zararlara davetiye çıkarır. Bu konuda ifrata düşmeye oburluk ve azgınlık denir. Bu konularda tefrit de, ifrat gibi tehlikelidir. Hayatın zevklerinden ve meşru lezzetlerden yoksun kalmaya yol açar. Bedenin çökmesine, gücünü ve maneviyatını yitirmesine neden sûresinin 5. ve Mearic sûresinin 29. âyetlerinde müminlerin bir özelliği “ırzlarını muhafaza etmeleri” olarak ifade edilir. Ahzab sûresinin 35. ayetinde, mü’min erkek ve kadınlara Allah’ın mağfiret ve mükafatlarını kazandıran vasıflar arasında “ırzlarını korumaları” da sayılır. Nûr sûresi’nin 30. ve 31. âyetlerinde de Cenab-ı Hak, sırasıyla mü’min erkek ve kadınlara hitap ederek, gözlerini haramdan sakınmalarını ve ırzlarını korumalarını iffet numunesi Hz. Yusuf’u örnek gösterilir. O’nun iffetini korumak için verdiği mücadele Yusuf sûresinin 23. ile 33. ayetleri arasında anlatılrr. Yine Hz. Şuayb’ın kızlarının iffetli davranışları ve Hz. Musa’nın iffetine düşkünlüğü Kasas sûresinin 23. ile 26. âyetler arasında haber kişiyi her türlü rezillikten koruyan bir haslettir. İnsanı her türlü zarardan korur. Allah Elçisi Peygamberimiz şöyle buyurur“Siz, iffetli ve namuslu olunuz ki, kadınlarınız da iffetli ve namuslu olsun.” Feyzu’l- Kadir, 4/318; Münziri, et- Terğib ve’t-Terhib, 3/493“Başkalarının hanımlarına iffetli davranın ki, sizin hanımlarınız da iffetli ve namuslu olsunlar.” Feyzu’l- Kadir, 3/317, 492; Hakim, Müstedrek, 4/154“İffetli olunuz, yani fahiş fiillerden kendinizi çekiniz ki, sizin kadınlarınız da o kötü fiillerden kendilerini tutsunlar.” Hadimi, Berika, 5/42Özetle, iffetin korunması için; her gün şehvani ve nefsânî istek ve duygularımıza karşı ufak başarılar sağlamaya çalışmalıyız. Nefsimize esir değil, onun hakimi olmalıyız. Ahmed Hamdi Akseki, Ahlak İlmi ve İslam Ahlakı, 179-180

eşimin zina yapmaması için dua