erkekler neden yavrum diye hitap eder
Bu soruyu sorduğumda kendime ilk verdiğim cevap ''Bazen ben bile kendi türümü anlamıyorum, erkekler nasıl anlasın be?'' oldu. Bu durumda anladım ki erkekleri zora iten kızlar olduğu kaçınılmaz. Evet yani bizim genlerimiz triple işlenmiş, sizi çıldırtmak hoşumuza gidiyor belki napcan; Allah bizi böyle yaratmış!
bayanların erkeğe "yavrum" diye hitap etmesi erkeğe, hoş gelmez. erkekler, bayanların anneleri gibi sevmesini, erkeğe, şefkat ve anlayış göstermesini ister lakin anneleri gibi olmasından sıkılır. bu sözde direkt annelerini hatırlattığı için hoşlarına gitmez. bayan söyleyince argo kaçar. argoda bayana pek yakışmaz.
• Erkekler sorun getiren kadınlardan hoşlanmazlar genellemesini şöyle değiştirmekte fayda var; Erkekler sorun atan kadınlardan hoşlanmazlar! Aradaki farka ya da o ince çizgiye lütfen dikkat edin. Tam tersi bizler, sorunlarınıza çözüm üretmekten keyif alırız. Çünkü bu kendimizi işe yarıyor hissetmemize neden olur.
Sevdiğin kişiye beautiful diye hitap etmek bir iltifattır! Beautiful sadece kadınlar için kullanılabilir—bir erkeğe ise handsome diyebilirsin (“hey there, handsome !”). Gorgeous: Gorgeous sözcüğü “çok güzel” anlamına gelir ve beautiful ile aynı şekilde kullanılır.
Biraydır tekrar bu diziyi izlemeye başladım.Her seferinde izliyor her seferinde de aynı sahnelere gülüp ,ağlıyor ,özlüyorum.Çağan IRMAK unutmamız için, her zaman geçmişe götürülecek yaşanmış gerçekleri hatırlamamız için öyle güzel aktarmıştı ki bu diziyi.Ama çok oldu bu dizide görüp hatırladığım ve bir çoğumuzun unuttuğu en güzel sahneler.Oysa ki bu
nada nada mi la memiliki jarak interval nada. çocuğun geleceğiyle detayı bana eski bir anıyı hatırlatan kadındır...bkz 29049301 sokakta çiçek satan ablalardan biriyse gayet normal bir hitap yanına gelip yakışıklı, maykıl, artist abim gibi sıfatlarla hitap ederler yaratıcılıkları sonsuzdur bilkentlikizaraniyorun ta kendisi sonra terk-i diyar eyler ama...bkz anladın sen onu o erkek 12,13 yaşındaysa, buna bir kaç yıl daha eklenebilir ya da çıkarılabir, hitap eden de öğretmeniyse, erkeğin özgüveni için gayet olumlu etkileri olan bir tavrı gerçekleştirmiştir. çirkin mi desin? kalp mi kırsın? doğru yoldadır. toplumda bu tarz insanların çoğalması dileğiyle. peşin edit çoğalması dileğini yanlış yorumlayarak; bana küfür edenler varsa oralarda, bana bi yazı yazanlar olursa oralarda onun anasının... neyse dur boşuna bozmayalım ağzımızı hazırı var nasılsa. rahat hatunlardır. ağzına geleni konuşur böyle tipler, yaşını başını almış olanları sarışındır. adama nasıl seslenmesi gerektiğine kendi karar veren insandır. canı nasıl isterse öyle seslenmiştir. bkz elbise giyen kızlar ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Birkaç hafta önce 50’nci yaşgününü kutlayan hastamın anlattıklarını sizinle paylaşıp, konuya daha sonra gireceğim. Hastamın son iki yıldır kilosu giderek artmış, bel çevresi neredeyse 110 santimi aşmıştı. Son altı ayda zirve noktasına ulaşan yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, odaklanma güçlüğü ve unutkanlıktan yakınıyordu. Altı aydır daha alıngan, ürkek ve sinirli biri olduğunu farketmeye başlamıştı. Anlamsız öfke atakları yaşıyor, eşi, çocukları ve arkadaşlarını istemeden kırıyor, üzüyordu. Son zamanlarda sabahları yorgun uyandığını, işe bile gitmek istemediğini fark etmişti. Zaten işe gittiği günlerde de odasına kapanıyor, gazete, dergi, televizyon derken, günü şikâyetiyle müracaat ettiği doktor, yaptığı sağlık taramaları tamamlandığında, “Hiçbir şeyin yok, bomba gibisin, bunlar geçici şeyler, ye, iç, keyfine bak, ciddiye alma!” demiş, birkaç vitamin verip evine yollamıştı! Hastamın anlattıklarının kısa özeti hormonlarının ölçülüp ölçülmediğini sordum. Maalesef bakılmamıştı. Yaptırması gereken hormonal analizleri total ve serbest testosteron, TSH, LH, FSH, prolaktin... bir kâğıda yazıp sonuçlarıyla birlikte beni tekrar aramasını istedim. Birkaç gün sonra test sonuçları geldi. TSH’sı normal, testosteron seviyeleriyse çok düşmüş, adeta dibe vurmuştu. Total testosteronu 2 ng/ml normali 3-10 ng/ml, serbest testosteronu 4 pg/ml normali 9-47 pg/ml idi. Sorununun, testosteron düşüklüğü olduğunu düşünerek üroloji uzmanı bir meslektaşıma gönderdim. Çünkü uzmanlık gerektiren daha ileri incelemelere hatta belki de psikolojik değerlendirmelere ihtiyacı YAŞLARDAN 40’LI YAŞLARA İNDİ Testosteron eksikliği ve buna bağlı cinsel isteksizlik, enerji azalması, kas kuvvetsizliği, hayattan zevk almama hali, yorgunluk, mutsuzluk, karamsarlık, uyku eğilimi, iş ve sosyal performansta düşme hatta depresyon eğilimi son yıllarda erkekler arasında hızla yaygınlaşan bir sorun. Bunlar 60’lı yaşlar sonrasında bile seyrek görülen sorunlar olması gerekirken 50’li, hatta 40’lı, 30’lu yaşlarda bile sıkça görülmeye durum ciddi! Çünkü giderek yaygınlaşıyor. Testosteron hormonunun azalması problemi yavaş, sessiz ve derinden ilerleyen bir süreç. Biraz da bu nedenle olsa gerek erken dönemde pek fark edilmiyor. Yaşanan problemler doğal yaşlanmanın neticesi zannediliyor. Testosteron düşüklüğünün pek çok belirtisi var. Yukarıda anlattığım beyefendi bu sorunların çoğunu zaten yaşamış, diğerlerini ilerdeki satırlarda okuyacaksınız. Testosteron azaldığında, en önemli sorun, cinsel isteksizlik ve güçsüzlük’ oluyor. Çoğu erkek cinsel yaşamını neredeyse Ayda 1-2’ ile sürdürmek zorunda kalıyor. DİĞER BELİRTİLERİ NELERErkeklerdeki bu gelişmeleri özellikle konunun uzmanı olan ürologlar endişeyle izliyor. Düşük testosteron sendromu olarak tanımlanan bu durumu açık seçik, her zaman, herkesle rahat rahat konuşamadıkları için tedirginlikleri daha da artıyor. Çünkü bu ciddi testosteron azalmasının sonuçları sadece cinsel isteksizlikle sınırlı değil. Sorunun başka işaretleri, yarattığı başka problemler de var. Bu sorun, erkeklerde kilo alma, zor kilo verme, kısacası kiloyu yönetme problemlerine de yol açıyor. Göbeklenme ve testosteron simidi diye tanımlanan bel çevresi yağlanması kaçınılmaz bir süreç haline var Bu erkeklerde bir süre sonra klinik depresyon, bu değilse bile kaygı hali, isteksizlik, halsizlik, yorgunluk, işte güçten elini ayağını çekme, sosyal ilişkilerini sınırlama gibi sorunlar başlıyor. Sık görülen odaklanma bozukluğu ve unutkanlık da bu işin bir parçası olabiliyor. İsterseniz sorunun diğer işaretleri de sıralayalım Uykusuzluk, uyku bölünmeleri ya da tam tersine uyku eğilimi sık görülüyor. Bu erkeklerin sinir sistemi ayarları da değişiyor. Daha öfkeli, daha kolay parlayan, daha alıngan, sık kavga eden, çekingen, kabuğuna çekilmeye eğilimli, yani erkeği erkek yapan güç üreticisi biri olmak’ durumundan çıkan yeni bir erkek profili devreye giriyor. Spermde de sorunlar varErkeklerde ortaya çıkan olumsuz değişimler sadece testosteron kaybıyla da sınırlı değil. Erkeklerin sperm üretiminde de ciddi problemler var. Bunlar, hem sayısal hem de yapısal problemler... Üroloji uzmanlarına göre erkeklerin sperm sayılarında son yıllarda ciddi bir azalma meydana geldi. Ayrıca spermlerin kalitesi de bozulmaya başladı. Bu iki gelişmenin ortak sonucu da üreme yeteneğinin azalması olarak çıkıyor karşımıza. Üroloji uzmanları bu gelişmeleri endişeyle izlediklerini dikkatSpermleri üreten yumurtalıklar ısınmaya karşı aşırı hassas organlar. Zaten, bu nedenle vücudun dışına yerleştirilmiş oldukları düşünülüyor. Çevresel ısınma da yumurtalıklardaki sperm üretimini ciddi bir şekilde ve de olumsuz yönde etkiliyor. Normalde yumurtalıkların beden ısısından derece daha düşük ortamda görev yapmaları verimliliklerini artırıyor. Dış ortam veya kasık bölgesinde ısının artması, fonksiyonlarını olumsuz yönde etkiliyor. Giyinme tarzımızın değişmesi dar iç çamaşırları ve çevresel ısınmanın artması yumurtalıklarda da aşırı ısınmaya yol açıyor. Önemli bir tehlike kaynağı da kucak tipi bilgisayarlar, yani laptoplar! Bunlar da kasık bölgesinde ve yumurtalıklarda aşırı ısınmaya, sperm üretimi ve kalitesinde bozulmaya yol açıyor. Bunlar da önemli Tek sorun, çevresel ısınma felaketi değil. Alkol, sigara içme alışkanlığı ve beslenme yanlışları da çok önemli problemler. Fastfood ya da yağlı besinleri sık ve fazla tüketenlerde, şeker kullanımı yüksek olanlarda, aşırı kilolularda, özellikle insülin direnci düzeyinde kilo sorunu yaşayanlarda, sık sık diyet yapıp kilo alıp verenlerde, stresini yönetmekte zorlananlarda bu tür değişiklikler daha kolay ve daha sık görülüyor. Kısacası sorunun birçok sebebi var ve bir an önce çözülmesi şart. Yoksa erkeklerin işi giderek zorlaşacak.
- vaaay koçum!- gozum!- kardeşim- ...'um, im, ornek alperim- n'haber lan ibne!- yavşak- top!ismin kısaltmaları yada turevleri mustafa => musti yada sarp => sırp - ajan- kral- baskan- aaabisi - ortak ısparta usulu- sshh hacı- adamım naber- biladeer izmir usulu - hocam ankara dolaylarından- ara babo muhtelif- dude - naber la dallama! bkz eleman bkz hafız bkz hacı ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
TERLİ MAÇOLAR Maçolar sert görünümlü, sert sigara içen, rakıdan başka içki tanımayan, genelde ter kokan erkek tipidir. Lahmacun ve kebapla beslenenleri en berbat grubudur. Bazılarının burunlarının altında bıyık dedikleri kıl birikintisi vardır. Her mahallede en az birkaç tane bulunur. Kendine güvenen kadınlardan aşırı korkarlar. Ezik bir kadın gördüklerinde ise onun kafasına binmekten çok hoşlanırlar. Evlerinden çok kahvede vakit geçirirler. ilgisini şöle belli ederyavrum sana bi kebab ısmarlayımMIYMINTILAR Her şeyden her yerde şikayet ederler ama hiçbirini değiştirmezler. Değişime karşı aşırı bir korkuları vardır. Hayatlarına birinin girmesi ya da çıkması onlarda ciddi bir sarsıntı yaratır. Ne kokar, ne bulaşırlar. Anne kuzusudurlar. Tek başlarına kalıyorlarsa muhakkak anne yerine geçen birine gereksinim duyarlar. Kapının dışına koymadığınız sürece sizinle kalırlar. Hatta koyduğunuz zaman bile uzunca bir süre kapının önünde beklerler. ilgisi tamamen yapışmadırSERT ERKEKLER Bunlar biraz problemlidir ama erkek tipleri arasında en işe yarar gruplardan biridir. Kolay pes etmez. Birçok erkek kusuruna sahiptir ama güvenilebilir. Söylediğini yapmaya çalışır. İnatçıdır. Mızmızlanmak yerine verdiği kararları uygular. Ağladığını kimse göremez. Her zaman haklı olmaya çalışır. Haksız olduğunu anladığında çok bozulur. Koruyucu ve kollayıcıdır. Koyduğu kurallar çiğnendiğinde olayı kendisine edilmiş bir hakaret olarak görür. ilgisini göstermezzKILIBIKLAR Evlenmek için ideal tiplerdir. Özellikle çapkın kadınlar artık durulmak istediklerinde bu tipleri seçerler. Evde kalıp çamaşır yıkamak onun için herhangi bir aktivite kadar eğlendiricidir. Kılıbıkla birlikteyseniz savaşınız onunla değil, annesiyle olacaktır. Mantık evliliği mi yapmak istiyorsunuz, bundan daha mantıklı bir aday taşıyımmıı İŞKOLİKLER Hayatlarında iş dışında hiçbir şeye yer yoktur. Tam anlamıyla normal oldukları söylenemez ama sonuç olarak onlar da erkektir. Bir müddet sonra nasıl olup onun hayatına girdiğinizi merak edebilirsiniz. Para peşinde koşmaktan yaşamaya vakitleri kalmaz. Yatağa kaçta girerlerse girsinler, işe geç kalmazlar. İdeal evlenilecek tiptirler. Her zaman ihtiyacınız olandan çok kazanacak ve kredi kartınızın limiti her zaman yüksek olacaktır. ilgisine kadar istiosunnKARİZMA TİPLER Sessiz ama sakin değil, havalı ama donuk değil. Bir şeyleri hoşunuza gider ama neyinin gittiğini tarif edemezsiniz. İki türleri vardır. Gazete, dergi ya da filmlerdeki tipleri taklit edenler ve harbi karizmalar. Birinci kategoridekileri saptamak çok kolaydır. Onları böylesine büyülü yapan sessizlikleri, o takındıkları tavırdır. Onları konuşturun. Konuştukça karizması yok olacak, büyüleyici kuğu kaza mal mal size doğru bakıp karizma yapmaya çalışır
kişinin seksenlerin türk filmlerinin etkisinden çıkamadığının göstergesidir. söz konusu yavrum kelimesi kimi zaman anlam itibariyle şefkat içerirken kimi zaman da başlanmak üzere olan ahlaka mugayyir bir eylemin habercisi olarak kullanılır. bilhassa nuri alçonun en sevdiği hitabet biçimidir. normal bişeydir, helecana gerek yoktur, can yeleği koltuğun altındadır.*bkz sevgiliye takılan lakaplar hakikaten ''çiçeğim, böceğim, bidbidim'' vb versiyonları dahil, sevgiliye edilen hitaplar içinde en karizmatiği, en yardıranı, en abuğudur bu ''yavrum''. evet, hepsi da böyle bir anımdır ayarını bizzat kendime ve en baştan vererek itiraf etmek isterim ki; hiç unutmam, yıllar önce, okuma yazma bilecek kıvama geldiğimde, annemle babamın o kapısı sürekli kapalı, perdeleri sürekli çekili, karanlık ve meş'um yatak odasında, evde yalnız olduğum zamanlarda yaptığım inceleme ve araştırma çalışmalarından birinde; babamın henüz evlenmeden ve askerdeyken anneme yazdığı mektupları keşfetmiştim. içinde ailemizle ilgili her türlü gizli bilgi ve belgelerin yer aldığı tabi bunu yıllar sonra anlayacaktım. bu mektuplarda, babam, anneme her paragraf başında, aynen şöyle hitap ediyordu;- yavrum; .... o güne dek, ''yavrum'' kelimesini ''yavrum evladım''dan başka bir anlamda algılayamayan küçük beynim, belki de bir miktar elektradan, darmadağın olmuş, resmen psikolojim bozulmuştu. hemen akabinde televizyonda, en bir sarı bıyıklısından nuri alço'nun çıplak bir kadına ''yavrum'' dediği ilk filmi izlemem ise, ciddi bir travmanın ilk sinyallerini vermeme sebep sevgilinize yavrum demeyin, dedirttirmeyin. hiç romantik değil. hemen bir örnek vererek konuyu bağlayalım, zira bağlanmıyor bir türlü. buyrunuz; - korkma yavrum, sen de zevk alacaksın...ahahahha! sürekli kullandığım bir hitap cins tarafından çok sevilir, takdir edilir ve hoşlanılır, ama zırt pırt söylememek etkisini azaltmamak gereklidir. özellikle şefkatli ve olgun bir bir tavırla sevgilinizi bir şeye ikna etmeye çalışıyorsanız ormanda on kaplan kadar etkili ve güçlüdür. şöyle ki; "yavrum biliyorsun seni seviyorum o yüzden kıskanıyorum, beğendiğin elbise biraz açık, onun yerine gel sana şunu alalım, olur mu yavrum ?" sevgiliye hissedilen hislerin yoğunluğunu ve saflığını da ifade eder. zira "yavrum" sözcüğü çocuğum, canımın bir parçası anlamını taşımaktadır. anlayana. ben bu lafın sevgililik ilişkisindeki kullanımını seviyorum. ama böyle "canım", "aşkım" gibi laçka hallerde, her cümleden sonra olmayacak. mesela çok keyifli bir anında telefonu açtığında "naber yavru?" diyecek, bileceğim ki o an keyfi şahane. ya da ilişkinin rutini içinde, bir anda ağzından çıkacak, "torpidoda güneş gözlüğüm olacaktı yavrum, uzatıversene oradan" evet, daha önce de söylendiği gibi hem dillere pelesenkolmayacak, hem de öyle ulu orta, samimi olunmayan insanların yanında falan söylenmeyecek. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
erkekler neden yavrum diye hitap eder